KOCAELİ (İGFA) – Futboldan basketbola, bisiklet sporundan dağcılığa kadar birçok branşı bir araya getiren Uluslararası Kocaeli Spor Tarihi Sempozyumu, Kongre Merkezi’nde devam ediyor.
Sempozyumun “Kocaeli’de Basın Spor Tarihi” isimli söyleyişine konuk olan gazeteciler, Kocaeli’de 40-50 yıl önceki spor gazeteciliğinden bugünlere nasıl geldiklerini anlattı. Dr. Öğretim Üyesi Berkant Yılmaz’ın moderatörlüğündeki söyleşiye TSYD Kocaeli Temsilcisi ve Spor Yazarı Metin Karan, Gazeteci ve Spor Yazarı Hayrettin Albayrak, Gazeteci-Yazar Yiğit Özcan, Spor Yazarı Orhan Balcı konuk oldu. Kentteki spor geçmişlerini kısaca anlatan konuşmacılar ardından “Basın Spor Tarihine” değindi.
“MÜREKKEP KOKUSUNU LİSE YILLARINDA TATTIM”
Kocaeli basınının deneyimli isimlerinden olan Metin Karan, spor gazeteciliğine adım attığı ilk günleri ve o dönemin zorlu çalışma koşullarını anlattı. Gazetecilik serüveninin lise yıllarında başladığını anlatan usta gazeteci Metin Karan, “Lise son sınıftayken okuldan çıkar çıkmaz Özgür Kocaeli Gazetesi’ne giderdik. Mürekkep kokusunu ilk kez orada tattım. Gazetenin ilk spor servisi şefi merhum Sancar Şener’di. Kocaeli basınında sporun ilk yıllarını birlikte yaşayan üç kişiden biriydik. Eskiden sporun tüm branşları gazeteciler tarafından takip ediliyordu. Bugün çoğu gazeteci futbola odaklanıyor” diyerek yeni nesil basın anlayışından yakındı.
“YAZILI BASIN 5 YIL SONRA BİTER”
Eski dönem spor gazeteciliğinin zorluklarını anlatan Karan, “Amatör kümelerde oynanan futbolun seviyesi, bugün bazı profesyonel liglerden bile iyiydi. Spor gazeteciliği, yalnızca sahada değil; zaman, emek ve fedakârlık isteyen bir meslek. Sevmeden yapılacak bir iş değil. Saatiniz belli değil, imkanlar kısıtlı ama sporun içinde kalmak istiyorsanız sabır göstermek zorundasınız” dedi. Karan ayrıca yazılı basınla ilgili öngörüde bulunarak, “Benim şahsi görüşüm, 5 yıla kalmaz yazılı basın Türkiye’de, belki dünyada bile büyük ölçüde ortadan kalkabilir. Yayıncılığın tamamen dijitale geçeceğini düşünüyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.
Kocaeli’nin deneyimli spor gazetecilerinden Hayrettin Albayrak ise meslek hayatındaki önemli dönüm noktalarını ve karşılaştığı zorlukları anlattı. Albayrak, mesleğe adım attığı ilk yılların büyük zorluklarla geçtiğini vurgulayarak, “O zamanlar hiçbir şey yoktu. Eleman yok, sistem oturmamış, ekipman yok. Yeni gazete olduğu için daktilo bulmak bile sorun. Pek çok haberi el yazısıyla yazdığımı bilirim” dedi. Bu süreçte büyük yorgunluk yaşadığını dile getiren gazeteci, bir büyüğümüzün dediği gibi; ‘İnsan sevdiği işi yapıyorsa hayatı boyunca hiç çalışmamış sayılır.’ Ben 41 yıldır meslekteyim ama hiç çalışmamış gibiyim. Çünkü hâlâ her sabah aynı heyecanla kalkıp işe gidiyorum” ifadelerini kullandı.
KURŞUN HARFLERDEN DİJİTAL ÇAĞA
1974 yılında Türk Yolu Büyükşehir Gazetesi’nde çırak olarak gazetecilik mesleğine adım attığını söyleyen Orhan Balcı, “Fotoğrafı gazeteye koyabilmek için klişe yaptırmak şarttı. Dijital fotoğraf diye bir şey yoktu. Sezon başında altı klişe yaptırır, sezonda hep onları kullanırdık. Yazılı basın, görsel basın, işitsel basın ve dijital medyada görev yaptım, yapmaya da devam ediyorum” dedi. Balcı, “Gazetecilik 24 saat süren bir meslek. Gazeteciliği mutlu yapamazsanız bu mesleği sürdüremezsiniz. Teknolojinin avantajları var ama okuyucuya, izleyiciye asla yalan söyleyemezsiniz” diyerek genç gazetecilere uyarılarda bulundu.
Gazeteci-Yazar Yiğit Özcan, Kocaelispor’a olan tutkusundan bahsederek, “Mesleğe başlamamdaki en önemli sebep Kocaelispor’a olan sevdam. İlk kez 1983 yılında Kocaelispor-Sakaryaspor maçına gitmiştim. Maç bittikten sonra futbolculara yıldız veriyor, not alıyordum. Ya gazeteci olacağım ya da futbolcu demiştim, gazeteci oldum. 40 yıllık Kocaelispor arşivi var elimde. En büyük davamız Kocaelispor aşkını yeni nesle aşılamak. 51 yaşımda maç anılarımdan oluşan bir kitap yazdım. Gittiğim maçların skorunu unutmam. Okullar ve spor kulüpleriyle sürekli buluşuyoruz. Benim yaşantım Kocaelipor’la alakalı. Hayatımızı Kocaelispor’un fikstürüne göre ayarlıyoruz. Bu şehrin en büyük markası Kocaelispor’dur” dedi.